CIRCUMNAVIGATION AT MARMARA ISLAND/ MARMARA ADASI DENIZKAYAGI TURU




MARMARA ADASI TURU
(02-04 MAYIS 2014)


2011 yılı 18 Temmuz, Barbaros /Tekirdağ’dan Marmara adasına deniz kayağı ile yaptığımız yolculuk Gülhun’un bu adaya birinci açık deniz geçişi olsa da benim bu adaya yapmış olduğum 3. geçişti. Gel gelelim, Bodeka kurcularından Alper Algur’un da bir sonraki tura katılacağı, özelliklede bu iş için adada bıraktığımız kayağımızı, kızımız Mira’nın doğum hazırlıkları nedeni ile uzunca bir süre denize hasret kaldı. 

Yolculuğumuz; adaya ulaşımın kış/yaz tarifelerinin uygunsuz olması nedeni ile ancak 1 mayıs 2014 günü 15:00’de Bandırma’ya varmamız, 19:00’da Erdek’ten adaya kalkacak feribota yetişmemiz ile başlamış oldu. Geç saatlerde, adaya varan ben ve Gülhun adadaki dostlarımızla geç saatlere kadar hasret giderdik. Sabah, Taksi ile Çınarlı Köyüne vardığımızda, geçen sene sel felaketi yaşamış bir adada bu selden sağ kurtulmuş kayağımızı çamurdan arındırmak yaklaşık iki saatimizi aldı. Saat 11:30’da küreğimizin suyla tanışması ile saat yönündeki ada etrafındaki turumuz böylelikle başladı. İlk durağımız, hayırsız adayı iskele yönünde tutup, Tek mezar burnunu döndükten sonra efsanevi Pali Petra kayalığıydı. Meşhur kayalığın sancak tarafında karayla neredeyse öpüştüğü sığlıklardan kayağımızı adeta bir kuğu gibi süzdürdük.

Hedef, Badalan körfezin bitimindeki bir sonraki Pali Petra benzeri kayalıklar sonrası Baba Limanıydı. İlk molamızı burada verdik. Geniş bir vadinin denizle birleştiği bu yemyeşil doğada tek şahitlerimiz kayalıklarda bizleri gözlemleyen keçilerdi.

Bir saatlik mola sonrası, adanın ekonomisine ve ismine antik çağdan beri yön veren mermer ticareti ile ünlü Saraylar limanına yolculuğumuz başlamış oldu. Saraylar limanından takviye alışverişlerimiz ile birlikte geceyi geçirmek üzere 1. kamp alanı olarak uygun gördüğümüz koya titiz bir seçim yaparak yerleştik. Derin vadiyi yararak inen dere yatağı, kamp ateşini beslemek için bize bir çok ağaç parçasını sunuyordu. Kuzey cepheli koy, poyraz ve karayele kapalı olsa da, ada denizi farklı seçeneklerle her zaman sürpriz yapmaya hazırdı. Kahvaltı etmeden, ayna yüzeyini anımsatan denizde başlayan doğu burnu istikametine yaptığımız seyir, bizleri ayrı bir ada olan poyraz dalgalarının ve hırçın suların şekillendirdiği yarım deniz mili açıktaki Asmalı fener adasına ulaştırdı. Geçişimiz sırasında güneyden gelen akıntılar, kuvvetli olmasa da kendisini hissettirdi.


Ada etrafında saat yönü tersi yaptığımız dönüş kısa sürede bitince hedef, Marmara adasının güney sahilleri ile buluşmaya kalmıştı. Asmalı Limanı yerleşkesine varmadan, kahvaltı molası için geniş bir koy olan Kırburnunda karadaydık. Tahmini 1,5 saat sonra denize çıktığımızda uzunca bir süre iki adet yunusun izinde Asmalı Liman’a ulaştık. Köy kahvesinde sohbet eşliğinde içtiğimiz çay sonrası, batıya doğru yaptığımız yolculuk, Topağaç köyüne yakın bir koy, denizle buluşan devasal çınarların gölgesinde keyifli yeni bir mola sundu bizlere. Havanın özellikle gün doğusu yönünden sertleşmesi sonucu gün doğusuna kapalı geceyi geçirecek kamp alanı arayışlarına başladık. Kablo burnunda karar kıldığımız alandaki iskele tam kayağımıza, set üstündeki zeytin ağaçlarının altı ise çadırımıza göreydi. Gece kayağımızı bağlayarak uykuya daldığımızda saat 04:00 civarı yağmurun çadırımızdaki sesi sürpriz olmamıştı. Sabah gün batısına dönen şiddetli rüzgar denizi mutedil dalgaya da döndürmüş gibiydi. 

Bugün pazar günüydü ve önümüzde Gündoğdu köy, Marmara merkez ve sonrası Çınarlı köyü vardı. Denize çıkarken hazırlıklı çıkmak amaçlı drysuit’lerimiz giydik. Uzunca bir süre yağmur altında seyir sonrası, Marmara merkeze nispeten güneşli ama şiddetli rüzgarı ile ulaştık. Kule burnu dönüşümüz kısmen kuzey istikametine dönüp dalga ve rüzgardan kurtulmak gibi gözükse de bu seferde de güneyden yukarı çıkan orta şiddetli dalgalarda surf seyiri yapmak zorunda kaldık. Cuma saat 11:30 gibi suya çıktığımız Çınarlı köyü ile buluşmamız Pazar saat 11:00 civarıydı.

Toplam 30 deniz mili süren yolculuğumuzda, 
bir çok eşsiz koy, bir çok farklı hava, bir çok farklı deniz, bir çok insan ile karşılaştık.


Gülhun ve ilker





Teşekkürler: 
Mustafa Erbil, Esma Erbil, Avni Özken, Jale Özken, Emin Kavran

Tüm tur boyunca gıda listesi: 
12 lt su, ½ kg domates, 300 gr bulgur, 2 paket 200 gr noodle, 500 gr çekirdek, çay, şeker, 3 lt meyve suyu, 4 adet hazır kahve paket, 300 gr beyaz peynir, 150 gr bal, 200 gr zeytin, 1 kangal sucuk, 2 adet ekmek, 100 ml zeytin yağı, kekik, tuz, pul biber, 4 küçük boy kakaolu süt, 200 gr antep fıstık.

Malzemeler: 
Kurtarma ipi, can yelekleri, 6 adet drybag, gps, gsm drybag, reflektor, kürek yastığı, yedek kürek, kürek ipleri, kafa feneri, mat, çadır, ispirto, ispirto ocağı, tamir kiti, fotoğraf makinesi v.b. 






Yorumlar