MARMARA-AVŞA-MAMALİ-NARLI-PAŞALİMANI-MARMARA (16-18 MAYIS 2015)


MARMARA-AVŞA-MAMALİ-NARLI-PAŞALİMANI-MARMARA

(16-18 MAYIS 2015)


1. GÜN: Denizleri özleyince kürekleri elimize tekrar aldık ve denizlere açıldık. Marmara Adası'nın Çınarlı Köyü'nden çıktığımız yolun büyük bir kısmını, yolumuza serilen kırmızı halılar gibi kızıl planktonlar kaplamıştı. Hava artık mevsimin yaz olduğunu hatırlatsa da lodos serinletti bizi. 7,5 mil yol yaptıktan sonra günümüzü, Avşa Adası'nın en güzel evinin balkonundan gelen davet ile sonlandırdık. Yeğin ailesinin gönlümüzdeki zaten büyük olan yerini, anne ve baba Yeğin'i daha iyi tanıyarak bir kere daha pekiştirdik. Leziz tadlarıyla mideyi, doyumsuz sohbetleriyle zihni, özgünlüğü ile ruhu ve gözü şenlendiren sofradan ancak bir gün sonra istemeye istemeye kalktık. Yüzümüzde çok güzel insanlar tanıyor olmanın verdiği keyifli ve tatlı gülümsemeyle Paşalimanı Adası'na doğru yola çıktık.

2. GÜN: Önceki gün planktonların yolumuza serdiği kırmızı halılardan sonra dün de çevre köylerin ağaçlarından uçup denize ve hatta önümüze dökülen akasya çiçeklerinin güzel kokuları içinde toplam 11 mil yol yaptık. Ilk molamızı Paşalimanı Adası'nın batı tarafındaki ıssız koyda verdik. Çam ağaçlarının altındaki kuş sesleri arasında verdiğimiz mola, bizi yine dünyanın en güzel yerlerinden birinde olduğumuza inandırdı. 
Sonra tekrar yola çıkıp dümeni Kapıdağ Yarımadası'nın Batı uzantısındaki Narlı Köyü'ne çevirdik. Gün batarken yine Yunuslar çıktı karşımıza. Bunlardan ikisi beş metre yanımıza kadar yaklaşıp bizimle neredeyse gözgöze geldikten sonra uzaklaştı ve karşımızda takla attılar.
Bir yanda gün batımı, bir yanda yunusların selamı, karşımızda güzelim Balıkçı köyü Narlı...
Deniz kayağımızı Balıkçı barınağına yanaştırdıktan sonra ilerleyen saatlerde İlker'in mangalda yaptığı leziz etleri, etrafımızı saran minik kedilerle birlikte bir güzel yedik. Emeklilik yıllarını geçirdiği apart oteli bizim için açan Seyfi Bey ile "Gezgin Aile Çay Bahçesi"nde yaptığımız Narlı'ya ilişkin nostaljik sohbetten sonra yine güzel bir gün geçirmiş olmanın huzuruyla keyifli bir uykuya daldık.

3. GÜN: Tam yola çıkmışken koşarak iskeleye gelen, bir gün önce tanıştığımız Seyfi Bey'in çağrısıyla geri dönüp kendi elleriyle ürettiği zeytinyağı hediyesini de alarak Narlı Köyü'nden ayrıldık. Rüzgarı ve dalgayı karşımıza alıp denizle birbirimize karışarak ilerledik yol boyunca. Yemyeşil vadilerdeki koyunları, dik yamaçlara tutunmuş keçileri, havada "V" şekli çizerek uçan göçmen kuşları ve suda zıplayan minik balıkları seyrede seyrede 19,5 mil yol yaptık ve yolculuğu başlangıç noktamız olan Marmara Adası'nda tamamladık. 

Adanın Çınarlı Köyü'ndeki Amfora müzesinin kurucusu Avni Özken abimizin Fıstık çamı ağaçları altındaki güzel bahçesinde lezzetli bir sofra ve keyifli sohbetle geceyi tamamladık ve yola çıkacağımız güne uyandık. 
Hayat adalarda ayrı bir güzel. Hele ki bu mevsimlerde. Mustafa Erbil (Herodot) abimizle adanın tarihi, Esma ablamızla bizim için hazırladığı gelincik reçelinin faydaları, Engin kaptanla kurdukları midye çiftliği üzerine yaptığımız sohbetler bize dünyanın hissettiğimizden daha büyük olduğunu tekrar farkettirdi.
Arkamızdan el sallayanlar ile üzerine günlerce konuşabileceğimiz hikaye ve güzel anıları da alıp gemimize biniyor ve evimize doğru yola çıkıyoruz. Sarılmaya can attığımız kızımıza anlatacak çok hikayemiz var.




Teşekkürler: 
Mustafa Erbil, Esma Erbil, Avni Özken, Jale Özken, Emin Kavran, Ümran Yeğin, Zeki Yeğin




Yorumlar

  1. Bu yaz avşa adasına gitmek istiyorum.Avşa adasında gece klüplerinin olduğunu duydum. Adaya gelip arkadaşlarla orada eğlenmek istiyoruz. Avşa adası gece hayatı hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık. Avşa Adası Marmara Denizi'nde ki en güzel tatil beldesi bence. En son 2015 yılında adaya gitmiştim. Bu yaz tekrar Avşa Adası'nda tatil yapmak istiyorum. Güncel Avşa Otelleri fiyatları nedir ? Bu konuda da bilgi verebilir misiniz ?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder