Bizi Unutma/ Lest we Forget 2015-2016-2017 yılları özet sunum

BİZİ UNUTMA

 Gülhun GÜRBÜZ İlker GÜRBÜZ

Bir yolculuk hikayesi sunacağım sizlere.
Temmuz 2014’de Gülhun ile gerçekleştirdiğimiz uçak yolculuğumuz sırasında yanımızda oturan Avusturalya’lı 70 yaşlarında bir bey ile uzunca 1915 Gelibolu savaşları üzerine konuştuk.
John, ülkesindekiler gibi hayatta en büyük isteğinin Gelibolu’da Anzak törenlerine katılmak olduğunu vurgulayıp, özellikle de vatandaşlarının 100. yıldönümü kutlamalarına katılım kurasına başvurup kazanamayınca, çok üzüldüklerinden bahsetmişti.

Türkiye’de yaşayan bir çok kişi gibi benim de, büyüklerimden birinin Çanakkale savaşlarında şehit düştüğünü biliyordum. Daha doğru bilgiler için askeri kaynaklara ulaştığımda, Osmanoğlu İbrahim’in 6 haziran 1915 Ağadere Hastanesi mezarlığına gömüldüğünü  öğrenen nedense ailemde ilk ben olmuştum. 

Toplum içinde düşünmemiz ve ilham vermemiz gerektiğini hatırlayacak olursak; bizim “HATIRLATMA” adına farkındalık yolculuğumuz böyle başladı işte. İstanbul - Çanakkale.

Gülhun ile çoğu zaman haftasonu gibi kısa tatillerimizde denizkayağımız/Kanomuz ile bazen bir adanın etrafını döner, bazen kamplı bir deniz yolculuğuna çıkıp kıyılarda keşif yapmayı çok severiz. Denizkayağı; 525 cm uzunluğunda, 54-58 cm eninde, kullanılan malzemeye göre 20-35 kg arasında ağırlığı olan, su geçirmez bağajları ve ortasında oturma alanı mevcut bir ulaşım aracı. Tamamen kürek gücü ile hareket eden bu eskimo icadında vücudumuza giydiğimiz elastiki neopren etek, oturduğumuz alanı sudan koruyup araç ile bizleri adeta bütünleştiriyor.

Daha önce yapmış olduğum Amasra-İstanbul 200 Nm (Nm=1,83 km) 3 kere Tekirdağ - Marmara adası açık deniz geçisi ve de en önemlisi 3. seviye BCU (British Canoe Union) tecrübesi ile yolculuğa hazırlıklarımız başladı.
Deniz kayağı ile bu yolu ilk deneyecek bizlerdik.

Birinci yolculuğumuzu 18-24 Nisan 2015, ikinci yolcuğumuzu ise 16-22 Nisan 2016 tarihleri arasında, kara savaşlarının başladığı gün öncesinde Çanakkale’de olmak üzere 150-160 nm’lik mesafe ile gerçekleştirdik. 

Bu yolculuğumuzda medya desteği ile toplumda farkındalık yarattık. Geçtiğimiz yerlerdeki sohbetlerimiz, hatta sizi TV’de gördük diyerek lafa giren bir çok insan ile güzel dialoglarımız oldu. Bizler, geçtiğimiz yerlerde düşündüren izler bırakmaya çalıştık. Bekleyenler, karşıyanlar ve uğurlayanlar bizleri onurlandırdı.

Külleri savrulan olan bir ulusun ateşini yakmıştı Çanakkale. Çağdaş, özgür bir ulus olabilmek için burada başlamıştı ilk mücadele. Umutsuzluk içinde umut vermişti feda nesil. İşte bizler; zayi dedelerimiz, annelerimiz, babalarımız için kürek çektik. Şehitlikte,
bu ülke için hayatını adamış Aret’i, Mustafa’yı, İstraki’yi ve Aaron’u omuz omuza gördük. Yandaki mezarlıkta ise hangi ülkede, ne için savaştığını bile bilmeyen bizlere emanet belki de kardeşlerimizi de gördük.

Sürdüreceğimiz bu yolculuğumuzda “BİZİ UNUTMA !” söylemi ile kardeşçe yaşama inanıyoruz ve “SAVAŞSIZ BİR DÜNYA HAYAL EDİYORUZ”. Farkındalık adına katkımız olduysa ve olacaksa ne mutlu bize. 































Yorumlar